Cumhurbaşkanı Erdoğan: CHP Genel Başkanının çağırdığı sokak, unutmayın, çıkmaz sokaktır
İstanbul, 21 Mart (Hibya) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 21 Mart Nevruz Günü Anma Programı'nda konuştu.

İstanbul, 21 Mart (Hibya) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 21 Mart Nevruz Günü Anma Programı'nda konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:
"Aziz İstanbullular, kıymetli yol ve dava arkadaşlarım, değerli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla hürmetle, muhabbetle selamlıyorum.
Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ebedi azaptan kurtuluş olan mübarek Ramazan-ı Şerif'in gönüllerimizi mesut ve mesrur eden, kalplerimize huzur veren bu manevi ikliminde sizlerle bir arada olmanın bahtiyarlığını yaşıyorum.
Sizlerin vasıtasıyla 85 milyon vatandaşımız ve tüm Türk dünyası ile birlikte yurt dışındaki kardeşlerimize, gönül ve kültür coğrafyamızın tamamındaki dostlarımıza selamlarımı, sevgilerimi gönderiyorum. Türk dünyasının dört bir köşesinde Nevruz coşkusunu paylaşan tüm soydaşlarımıza ülkem ve milletim adına muhabbetlerimi iletiyorum.
Bu güzel programın düzenlenmesinde emeği geçen AK Parti Türk Devletleri ile İlişkiler Başkanlığımızın yanı sıra Türksoy Genel Sekreterliğini, Dünya Etnospor Konfederasyonunu kutluyor Nevruz heyecanımıza ortak olduğunuz için sizlere de ayrıca teşekkür ediyorum.
Sizin bu heyecanınızı görünce az önce Binali Bey ile de şöyle bir istişarede bulunduk. Bu istişare neticesinde burada bir kamuoyu yoklaması yapsak ve 21 Mart'ı biz de şöyle dönüyorum arkaya bakıyorum. Baharın ve kardeşliğin bayramı olarak ilan etmeye var mısınız?
Var mısınız? Teklifi Cumhurbaşkanı olarak ben de parlamentoya sunmaya varım. Cumhur İttifakı burada hep birlikte bu adımı atalım inşallah. Unutmayın Nevruz'a inananlar eğilmez. Biz dik duracağız dikleşmeyeceğiz.
Kalplerimizde ince bir sızı ve hüzünle uğurlamaya hazırlandığımız Ramazan-ı Şerif'inizi tek tek tebrik ediyorum. Biliyorsunuz Ramazan iyilik ve güzelliğe, vahdet ve uhuvvete açılan ilahi bir kapıdır. Kur'an-ı Kerim'in nazil olduğu şükür ve takva ayıdır.
Kurtuluşumuza vesile olan tövbe ve tefekkür ayıdır. Leyle-i kadr, Kadir Gecesi'nde Kitabullah indiğine göre adımlarımızı da buna göre atacağız. Ebedi azaptan müberra olma, hakkın rızasına inşallah ulaşma ayıdır.
Rabbimden bizleri Ramazan'a kavuşturduğu gibi bir aydan daha hayırlı olduğuna müjdelediği Kadir Gecesi ve Ramazan Bayramı'na da sağlıkla, huzurla, sevinçle eriştirmesini niyaz ediyorum.
Coğrafyamızın farklı yerlerinde devam eden çatışma, zulüm ve katliamlar Ramazan'ın gönüllerimizi yumuşatan atmosferine gölge düşürüyor. Bilhassa Gazze'de tekrar başlayan İsrail saldırılarında şehit düşen çocuklar, kadınlar, siviller ve masumlar hepimizin yüreğini dağlıyor.
Türkiye olarak bugüne kadar olduğu gibi bu zor günlerde de tüm imkanlarımızla Filistinli kardeşlerimizin yanındayız. Ramazan Bayramı öncesinde kardeşlerimize destek olmak amacıyla insani yardımlarımızı artırdık.
Ateşkesin yeniden tesisi, zulmün son bulması, soykırım şebekesinin durdurulması için diplomatik temaslarımızı hızlandırdık. Çocukların kanından beslenen terör devletinin sadece insanlık vicdanında değil uluslararası mahkemeler önünde de mahkum edilmesi için ne gerekiyorsa yapıyoruz ve yapacağız.
Daha önce de söyledim, bugün bir kez daha ilan ediyorum şımardıkça şımaran, günden güne daha pervasız hale gelen bu katliam çetesinin bölgemizi kan deryasına çevirmesine asla izin vermeyeceğiz. Kendilerince yeni haritalar çizenler, kirli ve sinsi hedeflerine ulaşamayacaklar.
Bin yıldır bu coğrafyada yan yana kardeşçe yaşayan milletler olarak barış, huzur ve istikrar dolu geleceğimizi birlikte inşa edeceğiz. Rabbim tüm mazlumların yar ve yardımcısı olsun diyorum. Unutmayın, "La tehzen innallahe meana". Bize korku yakışmaz. Onun için de korkmayın, Allah bizimle beraberdir.
Bugün az önce ifade ettim. Aynı zamanda baharın müjdecisi olan Nevruz'u da hep birlikte sevinçle, heyecanla kutlamanın mutluluğu içindeyiz.
Nevruz, yani yeni gün bizim hem tarihimizde hem de sayısız güzelliklerle bezeli kültürümüzde önemli bir yer tutar. Biraz önce Türk Devletleriyle İlişkiler Başkanımız Kürşat Bey de detaylıca bahsetti. Şu an Türkiye'nin ve Türk cumhuriyetlerinin dört bir yanında baharın bolluğun, bereketin bayramı olan Nevruz büyük bir coşkuyla idrak ediliyor.
21 Mart yalnızca bu yıl değil, esasen asırlardır Nevruz'un temsil ettiği güzellikleri dost ve kardeşlerimizle birlikte teneffüs ediyoruz. Bu hakikati anlamak için sadece Nevruziyye kelimesine bakmamız bile yeterlidir.
Nevruz bayramlarında Osmanlı padişahları mevkidaşlarına ve maiyetinde bulunan kişilere Nevruziyye denilen hediyeler gönderir, tebrikleşirlerdi. Anadolu'da ve ecdat yadigarı şehirlerimizde Nevruziyye ismi verilen bugüne özel tatlılar yapılır komşulara dağıtılırdı.
Şairlerimiz, toplumsal hafızamız olan halk ozanlarımız Nevruz'u anlatan şiirler, kasideler, nefesler yani nevruziyyeler yazarlardı. Bu ozanlardan biri de Sivas'ın Zara ilçesinden Ali Nebi idi. Ali Nebi üç asır önce Nevruz'u şu mısralarla selamlıyordu. "Bugün dağlar yeşillendi Sultan Nevruz Safa geldi.
Cümle kuşlar hep dillendi, Sultan Nevruz Safa geldi. Allah deyi öten kuşlar, dua eyler dağlar taşlar. Kırçıllandı hep ağaçlar Sultan Nevruz Safa geldi." Biz de bugün burada hep birlikte Sultan Nevruz'a hoş geldin, sefa geldin diyor yeni başlangıçlara, umuda, barışa ve kardeşliğe vesile olmasını canı gönülden temenni ediyoruz.
Bugün Türkistan’dan Anadolu’ya, Balkanlar’dan Kafkasya’ya medeniyet havzamızın dört bir yanında Nevruz’un, yani Yeni Günün çiçekleri açıyor.
Gece ile gündüzün eşitlendiği bu yeni gün, kışın nihayete erdiğinin, tüm bereketiyle artık baharın geldiğinin de müjdecisidir. Bunu Meclis'imizden de inşallah geçirdikten sonra adımı ona göre Cumhur İttifakı tarihe kaydedecektir.
Nevruz’la kutlanan tabiatın dirilişi aynı zamanda gönüllerdeki ümitlerin de dirilişidir. Nevruz belli bir etnik grubun değil Alevi'si Sünni'si, Türkü ve Kürdü'yle tüm milletimizin, tüm coğrafyamızın bayramıdır.
Nevruz ortak kültürümüzün, ortak tarihimizin, kader ve gönül birliğimizin de en önemli nişanesidir. Nevruz’un bu vasfını ve temsil ettiği değerleri daha da güçlendirmemiz gerektiğine inanıyoruz. Şimdi bu anlamlı buluşmada bir arzumuzu da sizlerle paylaşmak istiyorum.
Bazı kardeş ülkelerde resmi tatil olan Nevruz Bayramını Türk Devletleri Teşkilatı çatısı altında her yıl 3 Ekim tarihinde kutladığımız Türk İşbirliği Günü gibi ortaklaşa kutlamanın zamanının geldiği kanaatindeyiz. Onun için 21 Mart hayırlı olsun.
Mayıs ayında Macaristan’da yapacağımız zirvemizde Nevruz Bayramı’nın Türk dünyasının ortak anma ve kutlama günü olarak kutlanmasını teklif edeceğiz.
Temenni ediyoruz ki kardeşlerimizin de onay vermesiyle 21 Mart Nevruz, Türk dünyasının ortak anma ve kutlama günü olacak. Böylece birliğimize, beraberliğimize ve dayanışmamıza hizmet edecektir.
Türk dünyasının iş birliği kökleştikçe bölgemizde barış rüzgarları inşallah daha güçlü esecektir. Hep söylediğim gibi Türk dünyası olarak bizim en büyük güvencemiz birlik ve beraberliğimizdir. Son yıllarda attığımız karşılıklı adımlarla hamdolsun daha evvel hayal dahi edilemeyen yerlere geldik.
İşbirliğimizi enerjiden ticarete, güvenlikten eğitime, turizmden iletişime kadar bütün sahalarda güçlendirdik. En zor zamanlarımızda birbirimizin yanında olduk. Sevinçlerimizi beraberce paylaştık. İşte en son 30 yıllık işgalin ardından Karabağ’ın azatlığıyla birlikte bölgede yeni bir dönemin kapılarının açılmasını sağladık.
6 Şubat depremlerinde Türk Cumhuriyetlerinden kardeşlerimiz milletimizin imdadına ilk koşanlar arasında oldu. Dilde, fikirde, işte birlik diyen Merhum Gaspıralı İsmail Bey’in gösterdiği istikamette istikrarlı bir şekilde ilerliyoruz.
Ortak Alfabe Komisyonumuz Türk dünyası 2040 vizyonunda belirtilen öncelikler çerçevesinde çalışmalarına devam ediyor. Büyük Türkmen Şairi Mahtumkulu’nun şu sözlerinde anlamını bulan ruhla mücadelemizi kararlılıkla sürdürüyoruz. "Bu alem mükemmel olsa, dünya yüzü nurla dolsa, evvel Rab merhamet kılsa, tende ve canda dert olmaz." Önce böyle bir Türk dünyası, ardından da tüm dünyada barışın ve adaletin hakim olması için gönül ve fikir birliği içinde çalışıyoruz.
Şunu burada altını çizerek tekrar söylemek isterim. Türk Birliği'nin simgesi olan Türk Devletleri Teşkilatı, aslında yüzlerce şairin, sanatçının, edebiyatçının, filozof ve devlet adamının binlerce yıldır öğütleriyle, seslenmeleriyle, gayretleriyle renk kattığı bir tablodur. İnşallah el ele, gönül gönüle vererek Türk dünyasının merkezinde yer aldığı yeni bir küresel sistemi de birlikte inşa edeceğiz.
İmkansız görülen nice hayali nasıl gerçeğe dönüştürdüysek, gelecekte de çok daha iyi konumlara hep beraber ulaşacağız. Güneş nasıl doğudan yükseliyorsa, Türk asrının tüm insanlığın üzerine tıpkı bir güneş gibi doğduğu o güzel günleri de inşallah göreceğiz.
Kıymetli misafirler, değerli dostlarım, bugünden sonra nasıl tabiat bütün renkleriyle, bütün çeşitlilikleriyle, bütün zenginlikleriyle birlikte yeşerip bereketleniyorsa millet olarak inşallah biz de yeni başlangıçlara yelken açıyoruz.
Terörsüz Türkiye hedefiyle yürüttüğümüz çok boyutlu çalışmalarda bazı kritik eşikleri hamdolsun suhuletle geride bıraktık. İpe un sermek, işi yokuşa sürmek gibi yollara meyledilmeden son düzlüğün de aşılacağına inanıyoruz. Ülkemizi ve bölgemizi terör musibetinden kurtardıktan sonra inşallah çok farklı bir dönemin kapısını aralayacağız.
Evvel emirde her yıl ülkemize milyarlarca dolarlık ekonomik yük getiren çok büyük bir beladan kurtulmuş olacağız. Ayrıca Türk'üyle, Kürt'üyle, Arap'ıyla, Zaza'sı, Çerkez'i, Laz'ı, Abazası'yla 85 milyonun kardeşliğine vurulan kanlı bir hançeri söküp atacağız.
İstanbul'daki bir yolsuzluk operasyonu bahane edilerek sokaklarımızın karıştırılmak istendiğine şahit oluyoruz. Bir avuç kifayetsiz muhterisin sırf kendi ikballeri, menfaatleri, rant ve yağma tezgahları bozulmasın diye milletin huzuruna kastetmesine göz yummayacağız.
Hırsızlığı, soygunu, hukuksuzluğu, sahtekarlığı savunmak için mahkeme salonları yerine sokağı işaret etmesi vahim bir sorumsuzluktur. CHP'nin sadece belediyelere çökmüş haramilerle değil, marjinal yapılarla ve terör örgütleriyle de arasına mesafe koyması gerektiği açıktır.
Türkiye sokakta bulunmuş bir ülke değildir, sokak terörüne de teslim edilmeyecektir. Özel, belediyeleri talan eden yağmacıların kuyruğuna takılmak yerine çevresindeki akıl ve vicdan sahiplerinin sesine kulak vermeli, sorumlu davranmalıdır. CHP Genel Başkanının çağırdığı sokak, unutmayın, çıkmaz sokaktır.
Hırsızlık ve sahtekarlığı savunmak için mahkeme salonları yerine sokağı işaret etmesi vahim sorumsuzluktur. CHP mevcut yönetiminde illegal örgütlerle kurduğu asimetrik ilişkiler, darbecilere cesaret veren tavırları, sokak terörünü tahrik eden sorunlu söylemleriyle meşru zeminde siyaset yapan parti olma vasfını hızla yitirmektedir.
CHP'nin sadece belediyelere çökmüş haramilerle değil marjinal yapılarla ve terör örgütlerine arasına mesafe koyması gerektiği açıktır.
Marjinallerin peşine takılıp, polisimize saldırarak, görevini yapan hakim ve savcılarımızı tehdit ederek demokrasiye ve milli iradeye meydan okuyarak gayri hukuki, gayri ahlaki ve anti demokratik yollara başvurarak bu ülkede hiçbir yere varılmaz. Türkiye'de sokakta bulunmuş bir ülke değildir, sokak terörüne teslim edilmeyecektir.
CHP Genel Başkanı sayın Özel marjinal sol örgütlerin belediyeleri talan eden yağmacıların kuyruğuna takılmak yerine çevresindeki akıl ve vicdan sahiplerinin sesine kulak vermelidir. Abdestinden şüphesi olmayanın namazından da şüphesi olmaz.
Yapılan onca hırsızlığı, yolsuzluğu, ahlaksızlığı belediyelerde kurulmuş mafya d üzenini savunabiliyorsanız çıkın milletin huzuruna açıklayın. Şayet yüzünüz varsa içinize sindirebiliyorsanız çıkın balya balya para kulelerini millete izah edin.
Bunları yapamıyorsanız bağırarak, çağırarak sokakları terörize gençleri provoke ederek vatandaşların huzurunu kaçırmayın. Mübarek Ramazan'ın manevi atmosferine gölge düşürmeyin. CHP içindeki bir avuç soyguncunun kendi meselelerini milletin meselesi haline getirmesine biz izin vermeyeceğiz.
Kamu düzeninin bozulmasına kesinlikle eyvallah demeyeceğiz. Sokak terörüne bugüne kadar nasıl teslim olmadıysak, vandallığa bundan sonra da boyun eğmeyeceğiz. Rabbim ülkemizi ve milletimizi her türlü beladan, sıkıntıdan beşinci kol faaliyetlerinden korusun diyorum. Dünkü saldırılarda yaralan polislerimize geçmiş olsun diyorum.
Sizlerin şahsında tüm kardeşlerimizin, komşularımızın, gönül ve kültür coğrafyamızdaki tüm soydaşlarımızın 21 Mart Nevruz Bayramı'nı yürekten tebrik ediyorum. Nevruz'un milletimize ve tüm insanlığa hayırlar getirmesini Rabbimden niyaz ediyorum."
Hibya Haber Ajansı© Copyright 2025 bingolhaberler.com.tr Tüm Hakları Saklıdır. Web sitemiz Hibya Haber Ajansı Abonesidir.